Beyni dört ana damar besler; şah damarları ve denge damarları. Bu damarlardan herhangi birinde herhangi bir dalında tıkanma olursa beyin işlevleri bozulur.
Beyne giden damarlar birkaç nedenden dolayı tıkanabilir.
- Kalpte ritim düzensizliği olduğunda kalpte pıhtı birikimi olur ve bu biriken pıhtılar beyin damarlarına ulaşarak beyinde küçük bir damarı tıkayabilir; buna kardiyoembolik inme diyoruz.
- Beyin damarlarının kendisi kontrolsüz diyabet, kolesterol yüksekliği veya dengesiz tansiyon nedeniyle ateroskleroz dediğimiz kireçlenmeye bağlı damarlarda plaklar birikir ve biriken bu plaklar kan akımını azaltarak beyin küçük damarlarını tıkar.
- Kanın kendi pıhtılaşmasını olumsuz etkileyen bazı kan veya romatizmal hastalıklar nedeniyle kan damarlarında pıhtı oluşur ve beyin damarlarını tıkar.
Beyne pıhtı attığında ne olur?
Beyne pıhtı hangi damar üzerinden atıldığı önemlidir.
Şah damarları ön ve orta diye ayrılır. Eğer ön şah damarı pıhtı atılırsa daha çok bacaklarda güç kaybı gelişirken orta şah damarı tıkanırsa güçsüzlük kollarda belirgindir. Beyin tıkanan damarın karşı tarafında klinik bulgu verir yani eğer sol şah damar tıkanmışsa sağ kol ve/veya bacakta güçsüzlük olur. Güçsüzlük dışında
- Ön şah damar pıhtılarında:
- Konuşma güçlüğü
- Tek taraflı bacakta belirgin güçsüzlük
- İdrar kaçırma
- Ani davranış değişiklikleri
- Orta şah damar pıhtılarında:
- Tek taraflı kolda belirgin güçsüzlük
- Tek taraflı duyu kaybı
- Konuşma veya anlama güçlüğü
- Görme sorunları
- Denge damarı pıhtılarında:
- Dengesizlik
- Baş dönmesi
- Şuurda etkilenme
- Bir tarafta yüzde karşı tarafta kol veya bacakta hissizlik
- Yutma güçlüğü görülür
Beyin pıhtıları içinde en tehlikelisi denge damarı ya da beyin sapı damarı tıkanıklığıdır. Bu bölgede şuuru kontrol eden, uyku uyanıklık durumunu kontrol eden, solunumu kontrol eden ve kan basıncını kontrol eden merkezler vardır. Bu nedenle bu bölge tıkanıklıklarında hayati tehlike en büyüktür.