Beynimiz vücudumuzun komuta ve kumanda merkezidir. Daha iyi ve sağlıklı bir vücut istiyorsak ilk olarak daha iyi bir beyne sahip olmakla başlamalıyız. Kendinize aynada yakından bakın, cildiniz kurumuşsa hemen nemlendirici kullanırsınız. Sivilceniz çıkmışsa akne solüsyonu sürersiniz. Saçınızın uçlarına kırık gördüğünüzde kuaförü ararsınız.
Beynimizin de yardıma ihtiyacı vardır
Yani vücudumuzda herhangi bir problem gördüğümüzde ya kendiniz düzeltmeye çalışır ya da profesyonel yardım alırsınız. Ama çoğumuz beynimizi göremediğimiz için beyin sağlığımızı düşünmeyiz. Oysa hepimiz yardıma ihtiyacı olan bir beyin taşıyoruz. Ama bunu bilmediğimiz için sorunu çözecek bir şey yapmıyoruz.
Sağlıklı bir beynin faaliyetleri
Sağlıklı bir beyinde tüm alanlar eşit ve simetrik faaliyet gösterir. Oysa sorunlu beyinde fazla çalışan veya yeterince çalışmayan alanları görürsünüz.
Beynimizi nasıl geliştirebiliriz?
Her şey beynimizin vücudumuzu nasıl etkilediğini anlamakla başlıyor. Beyninizi geliştirerek cildinizi, hatta kalbinizi bile daha iyi hale getirebilir, dikkat ve enerjinizi artırabilir stresinizi azaltabilirsiniz.
Yaptığımız her şey beynimizle ilgilidir
Yaptığımız düşündüğümüz hissettiğimiz her şeyi beynimiz kontrol eder. Göbeğinizin kemerinizin üzerinden sarkmasına veya sıkı bir bele sahip olmaya karar veren beynimizdir. Cildimizin kırışık olmasında bile beynimiz rol oynar.
Mutfağa yöneldiğinizde geceden kalan pizzayı mı yoksa az yağlı yoğurdu mu yiyeceğinize beyniniz karar verir. Spor salonuna mı gideceksiniz, oturup bilgisayarda Facebook’ta mı takılacaksınız beyniniz karar verir.
Beynimiz doğru çalışırsa vücudumuz iyi hisseder
Beynimiz doğru çalıştığında vücudumuz daha iyi görünür ve hissettirir. Beyniniz sorunlu ise görüntünüz ve hisleriniz de sorunlu olur. Sorunlu bir beyin size fazla kilolar, ağrılar ile geri döner. Kötü beslenme seçimleri veya egzersiz yapmama beyin sağlığını etkiler.
Beyin, gelişmiş bilgisayardan daha güçlüdür
Beyin evrendeki en karmaşık organdır. 1,4 kg ağırlıktadır. Ama en gelişmiş bilgisayardan daha güçlüdür. Vücut ağırlığının %2 si ama aldığımız oksijenin %25’ini, toplam kanın ¼ ünü, kullanıyor. Beyinde 100 milyardan fazla sinir hücresi var. Bağlantı kabloları her bir sinir hücresini birbirine bağlar. Beyninizde evrendeki yıldızların toplamından daha çok bağlantı kablosu var. Beyin içinde sinir hücreleri arası bağlantılarla, bilgi yarış otomobilinden daha hızlı saatte 450 km hızla gidiyor. Vücudun aktivite görüntülemesini yapsanız tüm vücut hayalet gibi karanlık iken beyin bir ısıtıcı gibi aydınlık renkli görülür.
Beynimizin yüzde sekseni sudan oluşur
Çoğunlukla beynimizi lastik kıvamında sanıyoruz. Evet, beynimiz çok yumuşak zaten yüzde sekseni su. Kıvamı yumuşamış tereyağı veya koyu kremaya benzer. Bu yumuşacık beyin sert bir kafatası sayesinde korunur. Bu kafatası kemik çıkıntılardan oluşuyor. Bu çıkıntıların bazıları bıçak gibi keskindir. Mesela başa bir darbe alsak bu keskin kemik çıkıntıları yumuşak beyne zarar verebilir. Yani kafamız öyle futbol topuna vurmaya, boks maçı yapmaya filan tasarlanmamıştır.
Hafif darbeler bile beyne hasar verebilir
Beyin hasarı deyince kazada arabanın camından fırlamak gibi algılıyoruz. Ama beynimizin etkilenmesi için ciddi yaralanması gerekmiyor. Beyne hafif bir darbe bile duygusal, davranışsal ve hafızada problemler yaratabiliyor. Bu şu demek oluyor; futbol topları ile kafanıza vurmayın, başınıza kask takmadan bisiklete binmeyin, kayak yaparken düşme riskinizi bilin.
Beyninizde bir beyin rezervi var. Beyin rezervi stresli olaylar veya hasarlarda beynin sağlıklı çalışması için yastık görevi görür. Ne kadar çok rezerviniz güçlü ise o kadar beklenmedik olaylarla başa çıkabiliriz. Her tür kafa travması sağlıklı beyin dokusunu öldürecek ve beyin rezervinizi azaltacaktır. Aslında doğduğumuzda beyin rezervimiz benzer ama yaşantı ve tecrübe ile rezerv artar veya azalır. Sevgi dolu bir evde büyürseniz alkolden uzak duruyorsanız rezerviniz fazladır.