Baş Ağrılarından Kurtulmanın 16 Doğal Yolu

Yetersiz su tüketimi, baş ağrısına neden olabilir. Aslında çalışmalar, kronik susuz kalmanın gerilim tipi baş ağrılarının ve migrenlerin yaygın bir nedeni olduğunu göstermiştir. Neyse ki, susuz kaldığınızda tetiklenen başağrınız hızlıca su içtiğinizde 30 dakika ila üç saat içinde hafifler. Tüm bunların yanında, susuz kalmak konsantrasyonunuzu bozabilir ve sinirliliğe yol açarak semptomlarınızın daha da kötüleşmesine neden olabilir. Susuzluğun baş ağrılarınızı tetiklememesi için gün boyunca yeterince su içmeye ve su bakımından zengin yiyecekler tüketmeye çalışın.

B vitaminleri, vücutta çok önemli rol oynayan, suda çözünebilen bir mikro besin grubudur. Örneğin, nörotransmitter sentezine katkıda bulunurlar ve yiyeceğin enerjiye dönüştürülmesine yardımcı olurlar. Bazı B vitaminlerinin baş ağrısından koruyucu etkisi de vardır. Birkaç çalışma, B vitamini takviyelerinin yani; riboflavin (B2), folat, B12 ve piridoksinin (B6) baş ağrısı semptomlarını azaltabileceğini göstermiştir. B vitaminleri, suda çözünür oldukları ve fazlalıkları idrar yoluyla atılacağı için düzenli olarak alınması güvenli kabul edilir.

Çalışmalar alkolün baş ağrısı yaşayanların yaklaşık üçte birinde migreni tetikleyebileceğini göstermiştir. Ayrıca alkolün birçok insanda gerginliğe ve küme baş ağrısına neden olduğu da düşünülmektedir. Alkol, kan damarlarını genişletir ve kanın daha serbestçe akmasına izin verir. Bu damar genişlemesi bazı kişilerde baş ağrısına neden olabilir. Ek olarak, alkol idrar söktürücü görevi görür ve vücudun sık idrara çıkma yoluyla sıvı ve elektrolit kaybetmesine neden olur. Bu sıvı kaybı, baş ağrısına neden olabilir.

Uyku yoksunluğu, sağlığınız için birçok yönden zararlı olabilir ve hatta bazı insanlarda baş ağrısına neden olabilir. Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalarda, gece altı saatten daha az ve daha uzun uyuyanlarda baş ağrısı sıklığı ve şiddeti karşılaştırılmıştır. Yapılan araştırmaların sonunda, daha az uyuyanların daha sık ve şiddetli baş ağrıları olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, çok fazla uyumanın da (9 saatten uzun) baş ağrısını tetiklediği görülmektedir. Maksimum fayda için, gece başına yedi ila dokuz saat uykudan oluşan doğru uyku dengesine ulaşmayı hedefleyin.

Histamin, vücutta doğal olarak bulunan ve bağışıklık, sindirim ve sinir sistemlerinde rol oynayan bir kimyasaldır. Ayrıca eski peynirler, fermente yiyecekler, bira, şarap, tütsülenmiş balık ve kurutulmuş etler gibi belirli yiyeceklerde de bulunur. Çalışmalar, histamin tüketmenin, ona duyarlı olanlarda migrene neden olabileceğini öne sürüyor. Bazı insanlar histamini düzgün bir şekilde salgılayamazlar çünkü onu parçalamaktan sorumlu enzimlerinde işlev bozuklukları vardır. Bu tür durumlarda, histamin açısından zengin yiyecekleri beslenme düzeninizden çıkarmak, sık sık baş ağrısı çekiyorsanız yararlı bir strateji olabilir.

Magnezyum, kan şekeri kontrolü ve sinir iletimi de dahil olmak üzere vücuttaki sayısız işlev için gerekli olan önemli bir mineraldir. Magnezyum eksikliğinin, migren tipi baş ağrısı çeken kişilerde yaygın olduğunu göstermektedir, baş ağrıları için güvenli ve etkili bir çaredir. Çalışmalar, günde 600 mg ağızdan alınan magnezyum sitrat ile tedavinin, migren baş ağrılarının hem sıklığını hem de şiddetini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiştir. Magnezyum malat formu da ağrıda en etkili magnezyum tipidir. Bununla birlikte, magnezyum takviyeleri almak bazı insanlarda ishal gibi sindirim yan etkilerine neden olabilir, bu nedenle baş ağrısı yakınmalarını tedavi ederken daha küçük bir dozla başlamak en iyisidir. Magnezyum takviyelerine kolayca ulaşabilirsiniz. Fakat bu takviyelerin alımına başlamadan önce mutlaka bir hekime danışmanızı öneririm.

Soğuk kompres kullanmak baş ağrısı yakınmalarınızı azaltmaya yardımcı olabilir. Boyun veya baş bölgesine soğuk veya buz kompresi uygulamak iltihabı azaltır, sinir iletimini yavaşlatır ve kan damarlarını daraltır, bunların tümü baş ağrısını azaltmaya yardımcı olur. Baş ağrısını gidermek için kompresi boynun arkasına, kafaya veya şakaklara uygulayın.

Koenzim Q10, besinleri enerjiye dönüştürmeye yardımcı olan ve güçlü bir antioksidan görevi gören vücut tarafından doğal olarak üretilen bir maddedir. Çalışmalar, CoQ10 takviyeleri almanın baş ağrılarını tedavi etmenin etkili ve doğal bir yolu olabileceğini göstermiştir. Örneğin, 80 kişide yapılan bir çalışma, günde 200 mg CoQ10 takviyesi almanın migren sıklığını, şiddetini ve süresini azalttığını göstermiştir.

Araştırmalar, gıda intoleranslarının bazı insanlarda baş ağrısını tetikleyebileceğini göstermektedir. Belirli bir yiyeceğin sık sık baş ağrısına neden olup olmadığını keşfetmek için, baş ağrısı yakınmalarınızla en çok ilgili yiyecekleri ortadan kaldıran bir eksiltme diyetini deneyin. Peynir, alkol, çikolata, turunçgiller ve kahve, migren hastalarında en sık bildirilen besin tetikleyicileri arasındadır.

Yoga; stresinizi azaltır, esnekliğinizi arttırır, ağrılarınızı hafifletir ve genel yaşam kalitesini artırmak için mükemmel bir yoldur. Yoga yapmak, baş ağrılarınızın yoğunluğunu ve sıklığını azaltmaya bile yardımcı olabilir.

Çay veya kahve gibi kafein içeren içecekleri yudumlamak baş ağrısı çekerken rahatlama sağlayabilir. Tabii eğer sıkı bir kahve çay içicisi değilseniz. Kafeinin 300 mg’a kadar dozu faydalıdır (1 fincan kahve 150 mg, 1 bardak filtre kahve 100 mg kafein içerir). Kafein, ruh halini iyileştirir, uyanıklığı artırır ve kan damarlarını daraltır; bunların tümü baş ağrısı yakınmaları üzerinde olumlu etki gösterir. Bununla birlikte, bir kişi düzenli olarak yüksek miktarlarda kafein tüketirse ve aniden bu tüketimi keserse, kafein yoksunluğunun baş ağrısına neden olduğu da gösterilmiştir. Bu nedenle, sık sık baş ağrısı çeken kişiler kafein alımına dikkat etmelidir.

Feverfew ve butterbur (öksürük otu) dahil bazı şifalı bitkiler baş ağrısı yakınmalarını azaltabilir. Feverfew, anti-enflamatuar özelliklere sahip çiçekli bir bitkidir. Butterbur kökü, Almanya’ya özgü bir çalılıktan gelir ve feverfew gibi anti-inflamatuar etkilere sahiptir. Yapılan çalışmalar, 50-150 mg’lık dozlarda butterbur ekstresi almanın hem yetişkinlerde hem de çocuklarda baş ağrısı semptomlarını azalttığını göstermiştir. Feverfew, önerilen miktarlarda alındığında genellikle güvenli kabul edilir. Bununla birlikte, arındırılmamış formlar karaciğer hasarına neden olabileceğinden ve uzun süreli kullanımının etkileri bilinmediğinden, butterbur dikkatle tedavi edilmelidir.

Parfümlerden ve temizlik ürünlerinden gelen kokular gibi güçlü kokular, bazı kişilerde baş ağrısına neden olabilir. Migren veya gerilim tipi baş ağrısı yaşayan 400 kişiyi içeren bir araştırma, güçlü kokuların, özellikle parfümlerin, sıklıkla baş ağrılarını tetiklediğini buldu. Kokulara karşı bu aşırı duyarlılığa ozmofobi denir ve kronik migren hastalarında yaygındır. Kokulara karşı duyarlı olduğunuzu düşünüyorsanız, parfüm, sigara dumanı ve güçlü kokulu gıdalardan kaçınmak migren geçirme şansınızı azaltmaya yardımcı olabilir.

Nitratlar ve nitritler, bakteri üremesini önleyerek onları taze tutmak için sosisli sandviç, sosis ve pastırma gibi öğelere eklenen yaygın gıda koruyuculardır. Bunları içeren yiyeceklerin bazı insanlarda baş ağrısını tetiklediği gösterilmiştir. Nitritler kan damarlarının genişlemesine neden olarak baş ağrısını tetikleyebilir. Nitritlere maruz kalmanızı en aza indirmek için beslenme düzeninizdeki işlenmiş et miktarını sınırlayın ve mümkün olduğunca nitrat içermeyen ürünleri seçin.

Zencefil kökü, antioksidanlar ve antienflamatuvar maddeler dahil olmak üzere birçok faydalı bileşik içerir. Kronik migreni olan kişilerde yapılan araştırma, 250 mg zencefil tozunun migren ağrısını azaltmada geleneksel baş ağrısı ilacı sumatriptan kadar etkili olduğunu buldu. Dahası, zencefil, şiddetli baş ağrılarıyla ilişkili yaygın yakınmalardan olan mide bulantısı ve kusmayı azaltmaya yardımcı olur. Zencefil tozunu kapsül şeklinde alabilir veya taze zencefil kökü ile güçlü bir çay yapabilirsiniz.

Baş ağrısı sıklığını ve şiddetini azaltmanın en basit yollarından biri fiziksel aktiviteyi arttırmaktır. Haftada üç kez 40 dakikalık açık alanda bisiklet sürmenin baş ağrısı sıklığını azaltmada gevşeme tekniklerinden daha etkili olduğu bulundu. Düşük fiziksel aktivite seviyesi, artan baş ağrısı riskiyle açıkça ilişkilidir. Aktivite seviyenizi artırmanın birçok yolu vardır, ancak en kolay yöntemlerden biri, gün boyunca attığınız adımların miktarını artırmaktır.