Vücudunuzda sürekli ağrı mı var? Kemikleriniz sızlıyor, üşüyor ve çabucak halsiz mi düşüyorsunuz? Sorununuz ciddi bir hastalık olan fibromiyalji olabilir.
Fibromiyalji, bir zamanlar tamamen psikolojik bir sorun olarak kabul ediliyordu. Ancak şu anda artık biliyoruz ki bu tablo, sinir sisteminin gelen uyarıları yorumlama ve değerlendirmesinde aksaklıklar ile ortaya çıkıyor.
Sinir sistemi, zararsız uyaranlar karşısında bile ağrı tepkisine neden oluyor ve vücutta genel anlamda sürekli bir ağrı hissediliyor.
Genç veya orta yaşta kadınlar, uyku sorunları yaşayanlar ve kilolu olanlar daha fazla risk altında.
Fibromiyalji belirtileri
Fibromiyaljide şu belirtiler ortaya çıkıyor:
- Yaygın kronik ağrı (karıncalanma, yanma, zonklama vb. şekillerde olabilir)
- Kronik yorgunluk
- Uyku bozuklukları
- Duygudurum bozuklukları (örneğin, anksiyete veya depresyon)
- Konsantre olmakta veya ayrıntıları hatırlamakta zorlanma
- Migren ve gerilim tipi baş ağrıları
- Kabızlık, karın ağrıları, eklem ağrıları, kilo artışı, cinsel işlev bozukluğu, idrar sorunları
Fibromiyalji neden olur?
Uzun yıllar boyunca vücudunuzu dinlendirmeden yoğun çalıştığınızda bir süre sonra da vücudun enerji üretimi teklemeye başlıyor. Tüm organlarda enerji üretim bölgeleri var ve fibromiyaljide tüm organlar etkileniyor. İşin aslı bu hastalar isteksiz değil, enerjileri olsa yapacaklar. Ama yaşam kaliteleri o kadar düşmüş ki ister istemez depresif hale geliyorlar. Bu nedenle de depresyon tanısı alabiliyorlar.
Mevcut araştırmalar, sorunun beyindeki ağrı işleme sistemlerinde yattığını da gösteriyor. Sinir hücreleri, vücuttaki diğer organlarla karşılaştırıldığında zararlı maddelerin toksik etkilerine karşı oldukça savunmasızdır.
Fibromiyalji hastalarının kan hücrelerinde, hücrelere enerji sağlayan koenzim Q10 (KoQ10) miktarında bir azalma tespit edildi. Enerji üretim merkezlerinin etkilenmesi, hem iltihaplanma, hem de zararlı toksinlerden kaynaklanabilir. Enerji üretim merkezlerinin çalışmasında güçlük ile, fibromiyaljide yaşanan yorgunluk, ağrı, kas güçsüzlüğü gibi bütün belirtiler ortaya çıkabilir. Birçok çalışma da CoQ10 gibi mitokondriyal güçlendiricilerin ve oksidatif strese karşı koruyucuların fibromiyalji belirtilerini azaltmada yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Araştırmalar ayrıca fibromiyaljili kişilerin beyinlerinde anormal derecede düşük serotonin, noradrenalin ve dopamin hormonları olduğunu da gösterdi. Bu hormonların düşük seviyeleri, fibromiyaljide önemli olabilir, çünkü bu hormonlar ruh halini, iştahı, uykuyu, davranışı ve stresli durumlara cevabınızı belirler. Hormonlar ayrıca sinirler tarafından gönderilen ağrı mesajlarının işlenmesinde rol oynar. Ayrıca fibromiyaljide dikkate alınması gereken diğer bir hormon, stres hormonu olarak da bildiğimiz kortizoldür. Stresli bir yaşantınız varsa ve kortizol seviyeleriniz yüksekse, bu sinir sisteminin heyecanlı ve aşırı hassas olmasına neden olur. Aynı zamanda bağışıklık yanıtının oluşmasına neden olarak iltihaplanmaya yol açar ve fibromyalji kliniğini tetikler.
Fibromiyalji nasıl tedavi edilir?
Fibromiyaljide, genel olarak ağrı kesici ilaçlar ve depresyon ilaçları kullanılıyor.
Ancak bu ilaçlar hastalığı tedavi etmiyor. Sebebin aslında bir enerji eksikliği ve beynin algılama zorluğu olduğunu kabul edilip buna yönelik tedavi uygulanması gerekiyor.
Bu tablonun tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımla fizik tedavi, psikiyatri, endokrinoloji ve nöroloji ekibimizle birlikte çalışıyor size özel bir tedavi planlıyoruz.
Enerji sistemi ve beyin aktivitesinin tamirinde Amerika tedavi kılavuzlarında yer alan ve Beyin 360 kliniğimize özel yoğun serum kürlerinden yararlanarak hızlı etkinlik sağlıyoruz.
Enerji metabolizmasına, beyin tamirine ve inflamasyon dediğimiz vücutta iltihabın önlenmesine yönelik ön planda vitamin ve antioksidanlardan oluşan size özel tedavi planlamasının ardından yaklaşık 6 ay devam eden tedavi sürecinizi yakından takip ediyoruz. Bu tablo ile baş etmenin size düşen tarafı ise sağlıklı bir yaşam tarzından geçiyor.
Yavaş yavaş temponun artırıldığı kısa egzersiz seansları ile kortizolü azaltabilir, ağrı kesici özelliği gösteren ve sinir sistemini sakinleştirici serotonin, dopamin gibi hormonların salınmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca, antioksidan bakımından zengin diyet ile beyninizdeki ve mitokondrilerinizdeki oksidatif yükü azaltabilirsiniz. Beraberinde stres ile başetmeniz için gerekli destek tedavisi de sürece eklenmektedir.