Aslında toksinlerden kurtulmak için mükemmel bir sisteme sahibiz. Vücudun toksik maddeleri uzaklaştırmak için kullandığı moleküle glutatyon denir ve vücudun en önemli detoksifikatörü olan antioksidan ve anti-inflamatuar maddedir.
Detoksifikasyon ve glutatyon
Glutatyon vücutta her hücrede bulunur. Karaciğer tarafından üretilir. Toksinlere fazlaca maruz kaldığınızda glutatyon seviyeleri hızlıca tükenir ve karaciğer üretmekte yeterli kalmaz.
Daha fazla glutatyon almak için geçerli nedenlerimiz var
Beyninize karşı nazik olun! Detoks sisteminizi nasıl çalıştıracağınızı öğrenin: Özellikle süpermarketlerde en çok satılan trans yağlar ve yüksek fruktozlu mısır şurubu, şeker, kafein, alkol, nikotin, toksik ilaçlar gibi toksik gıdalardan kaçının.
Organik olarak cıva içeren; ton balığı ve kılıç gibi büyük balıklardan uzak durun. Lahana, karnabahar, enginar ve nar gibi gıdaları detoksifikasyon için tüketelim. Selenyum ve çinko gibi besleyici maddeler gibi detoksifıyan takviyeler kullanın. Bunların hepsi de detoksifikasyon ve glutatyonu arttırır.
Vücudunuzun glutatyon yapmak için kullandığı kükürt şeklindeki NAC gibi özel detoks takviyelerini kullanın. Vücudunuzdan ağır metallerden nasıl kurtulacağınızı öğrenin. Glutatyon doku inşası ve onarımı, ağrı kontrolü, vücutta gerekli kimyasal ve protein üretilmesi ve bağışıklık sisteminde görev alır. Glutatyon azaldığında bağışıklık sistemi yeterince çalışmaz ve çeşitli hastalıklar başlar.
Glutatyonun faydaları
- Karaciğeri zararlı hasarlardan korur.
- DNA ve genetik yapıtaşlarından sorumludur. Gen ve doku tamirinde görev alır. Mitokondrileri desteklediği için yorgunluk ve ağrıya karşı etkilidir.
- Bağışıklık fonksiyonunu destekler.
- Beyinde biriken zararlı maddelerin temizlenmesini sağlar.
- Yaşlı ve işlevini yitirmiş hücrelerin birikerek zarar vermesine yol açmadan birikmeden atılmasını sağlar.
- İnsülin duyarlılığını tamir eder.
- Antioksidan etkisi ile cilt sağlığını korur.
Glutatyon hangi durumlarda kullanılır?
- Baş ağrısını ve yaygın vücut ağrılarını ortadan kaldırmak
- Kronik yorgunluk yakınmaları ile baş etmek
- Hafıza sorunları, Alzheimer hastalığı belirtilerini azaltmak
- İnsülin direncini azaltmak
- Yaşlanma etkilerini azaltmak
- Cildi aydınlatmak canlı bir cilde kavuşmak
Daha fazla enerji mi istiyorsunuz?
Beyniniz (ve geri kalan vücudunuz) enerji kaybediyor gibi hissediyor musunuz? Eğer öyleyse yalnız değilsiniz. Hepimiz daha fazla enerji istiyoruz. Buna ihtiyacımız var. Onu kaybettik. Geri almaya çalışıyoruz ve sonunda tamamı ile kaybediyoruz. Ölüm!
Çoğumuz, enerjimizin nereden geldiğini, neden bazen az ya da çok var, beynimizi nasıl etkilediğini ya da hatta tüm yaşlanma sürecini etkilediğini pek düşünmüyoruz. Yeterli enerji, mutlu, sağlıklı, odaklanmış ve keskin bir beyin anlamına gelir. Enerji yetersizliği, zihinsel işlevi, otizmi, depresyon gibi duygu durum bozukluklarını ve nihayetinde Alzheimer hastalığını, Parkinson hastalığını ve demans anlamına gelir.
Enerji nereden geliyor ve nasıl daha da arttırabiliriz? Aslında bu oldukça basit biyokimyasal bir işlemdir. Nefes aldığımız havadan oksijeni alırız ve yediğimiz yiyecekleri mitokondri denilen hücrelerimizdeki küçük enerji fabrikalarında yakarız.
Mitokondriler bizi enerjik ve canlı tutuyor. Yaşlandıkça, daha az mitokondri olur ve işe yaramazlar, bu yüzden enerjimiz tükenir. İlk olarak bu tür enerji fabrikalarını korumak için herhangi bir antioksidan içermeyen her türlü stres toksini, alerjen, enfeksiyon ya da abur cubur diyete yönelik zarar ve yaralanmalara karşı çok hassas olduğumuzu anlamalısınız.
Mitokondrimiz hasar görürse, oluşan enerji kaybı sıklıkla hasarlanmış beyin-yorgunluk, beyin sisi, depresyon, demans, otizm ve daha fazlası olarak ortaya çıkabilir. Daha fazla enerji elde etmenin anahtarı, mitokondriye zarar veren maddeleri uzaklaştırmaktır. O zaman kendinize bir “metabolik ayar” yaparak bu işlemi daha da geliştirebilirsiniz.
Metabolik bir ayarlama
Kendinize metabolik ayarlama yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Hücrelerinizin daha fazla enerji kazanmasına yardımcı olmak için özel “nöro besin maddeleri” kullanabilirsiniz.
İşte bunu yapmak için kullanabileceğiniz takviye içerikler:
- Asetil L-karnitin
- Alfa-lipoik asit
- Koenzim Q10
- D-riboz
- NADH
- B-kompleks vitaminler, niasin ve riboflavin de dahil