Dişlerimiz ve diş etlerimiz sadece yemek yememizi veya gülümsememizi sağlamaz; aslında vücudumuzdaki pek çok sistemin sağlığı hakkında bilgi verir. Bunu fark etmek bazen zordur, çünkü diş ve diş eti sorunları, genelde önemsiz problemler olarak görülür. Ancak durum bundan çok daha derin. Diş eti hastalıkları, kalp rahatsızlıklarından demansa kadar çok geniş bir yelpazede sorunlara zemin hazırlayabilir. Bu yüzden ağız sağlığını korumak, sadece estetik değil, sağlık açısından da kritik bir öneme sahiptir.
Geçtiğimiz hafta kliniğime gelen Ali Bey, bu gerçeklerin önemini anlamamıza yardımcı oldu. Ali Bey, 60 yaşında, enerjik ve güler yüzlü bir mühendis. Hafif unutkanlık şikayetleriyle başvurdu. Ailesinde Alzheimer hastası yoktu, bu nedenle kendisi de endişe etmiyordu. Ancak detaylı bir değerlendirme yaptığımızda, ağız sağlığı ile ilgili fark edemediği sinyaller ortaya çıktı. Ali Bey yıllar içinde çok sayıda diş kaybetmiş ve bunları yeterince ciddiye almamış.
Literatür, diş kayıpları ile bilişsel gerileme arasındaki bağlantıyı güçlü bir şekilde vurguluyor (Bkz Ref). Diş kaybı, çiğneme sırasında beyne giden uyarıları azaltıyor ve bu durum zamanla bilişsel fonksiyonları olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle Alzheimer gibi hastalıklarda, bu şekilde basit gibi görülen faktörlerin etkisi büyük olabiliyor.
Ali Bey’in ağız sağlığına baktığımızda, tedavi edilmemiş diş eti hastalıkları dikkatimi çekti. Ağız içinde bulunan mikroorganizmalar, doğru bakım ve temizlik olmadığında sadece diş kaybına değil, vücudun diğer sistemlerinde de sorunlara neden olabiliyor. Örneğin, Porphyromonas gingivalis adı verilen bir bakteri, beyinde Alzheimer’la ilişkili plakları tetikleyebilir. Bu mikroorganizmaların kontrol altında tutulması ise ancak sağlıklı bir diş ve diş eti ile mümkün. Ali Bey bu bilgileri duyduğunda oldukça şaşkındı. “Hiç dişlerimin beynimle bu kadar bağlantılı olabileceğini düşünmemiştim,” dedi.
Bu farkındalıkla birlikte Ali Bey için bir yol haritası oluşturduk. Diş hekiminin yaptığı tedavilerle eksik dişlerini tamamladık ve diş eti hastalıklarını tedavi ettik. Bunun yanı sıra, günlük olarak diş ipi kullanımı ve düzenli diş fırçalama alışkanlıkları kazanması için ona rehberlik ettik. Ağız sağlığının desteklenmesi için antioksidanlar açısından zengin bir diyet oluşturduk. İçerdikleri C vitamini, Omega 3, oral hijyen için probiyotikler, papatya ve adaçayı özleri ile hem genel sağlığını hem de diş ve diş eti dokusunu güçlendirmeye yardımcı olduk.
Ali Bey, planı harfiyen uyguladı. İki ay sonra kontrol için geri geldiğinde hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha enerjik hissettiğini söyledi. Artık daha bilinçliydi ve ağız sağlığına dikkat etmenin sadece dişlerini değil, genel sağlığını koruduğunun farkındaydı.
Ali Bey’in hikayesi bize şu öğretici mesajı veriyor: Ağız ve diş sağlığı, sağlıklı bir beynin önemli anahtarlarından biridir. Diş kaybı ve diş eti hastalıkları gibi problemleri hafife almamak, sadece daha iyi bir gülüş değil, daha sağlıklı bir hayat sunabilir. Unutmayın, sağlıklı bir ağız, parlak bir geleceğin ilk adımıdır.
REFERANS:
– Alvarenga MOP, Frazão DR, de Matos IG, Bittencourt LO, Fagundes NCF, Rösing CK, Maia LC, Lima RR. Is There Any Association Between Neurodegenerative Diseases and Periodontitis? A Systematic Review. Front Aging Neurosci. 2021 May 24;13:651437.