Felç sıklıkla geleceğini önceden haber verir. Felç gelişmeden riskli kişilerin koruyucu tedavisi en önemli yaklaşım olmalıdır. Felcin önlenmesinde yaşam şekli değişiklikleri arasında özellikle beslenme çok önemli.
Beslenmede doymuş yağ asitleri ve basit karbonhidrat içeren yiyeceklerden kaçınmak, lifli besinler yemeye özen göstermek, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek, tuzu kısıtlamak önem taşır. Özellikle Akdeniz diyetinin felçten koruyucu (zeytinyağı ve sebze içerikli diyet) olduğu ortaya konulmuştur.
Diğer yandan fiziksel aktivitenin arttırılması açık havada zorlanmadan yapılan aerobik egzersizler felç riskinde azalma ile ilişkilidir. Kişilerin haftada 4 gün 45 dakika-1 saat veya günlük en az 30 dk. açık havada yürüyüş egzersizlerini düzenli uygulamaları önerilmektedir.
Hipertansiyon, diyabet hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınması, tansiyonun 140/90 mmHg altında tutulması, sigara tüketiminin tamamen kesilmesi ve alkol tüketiminin kısıtlanması, kilo fazlalığının diyetlerle uygun sınırlara çekilmesi önemlidir. Bu risk faktörlerine yönelik doktorunuzun gerekli durumlarda önereceği ilaçları düzenli kullanmak felç riskini azaltmaktadır.
Bir kişinin felç riskinin azaltılması için 8 basit değişiklik şöyle sıralanabilir:
- Aktif olun
- Kolesterolünüzü kontrol altında tutun
- Daha sağlıklı yiyin
- Tansiyonunuzu kontrol altında tutun
- Kilo verin
- Kan şekerinizi düşürün
- Sigarayı bırakın
- Alkolü azaltın
Bunlardan birini bile yapmanız etkilidir ancak tümünün kontrol altına alınmasının felç riskini önemli oranda düşürdüğü gösterilmiştir. Yani ne kadar çok değişiklik yaparsanız, riskiniz o kadar fazla düşer. Örneğin tansiyonunuzu normal seviyelere düşürmeniz felç riskinizi %50 azaltır. Sigara içmiyor olmak veya sigarayı bırakmak riski %40 azaltır.
Acil felç tedavisi
Genellikle inmenin tedavi edilebildiği bilinmediği için hastaların hastaneye ulaştırılmasında çok geç kalınmaktadır. Bu hastalıkta tedavi yönünde eksik bilinenler var toplumda sanki felç tedavi edilemez gibi bir ön yargı var. Ancak günümüzde felç eğer ilk saatlerde hastaneye ulaştırılırsa ve ne kadar çabuk müdahale edilirse tedavi edilebilir bir durum. Hastaların felç geçirse bile yeniden toplumdaki yaşantısına geri dönmesi çok daha kolay gözüküyor. Toplumumuz henüz bu tedavinin farkında değil, bu tedavinin farkındalığını artırmamız gerekiyor.
Felç tedavisi girişimsel anlamda yeni bir yaklaşım, pıhtı oluştuktan sonra oksijensizliğe hassas beyin dokusunu kurtarmak ve oluşacak hasarı önlemek gerekiyor. Felç geçirdikten sonra her geçen dakika milyonlarca hücre ölümü demektir. Toplardamar yolu ile pıhtı eritici tedavilerin inmenin ilk 4,5 saatinde, beyin anjiografisi yapılarak damarda pıhtının çıkartılması yöntemi yani mekanik pıhtı çıkarma yöntemi ise ilk 8 saatte hastaya mutlaka uygulanmış olması gerekiyor. Tedavi ilk 3 saatte yapıldığında 7 hastanın birinde, ilk 4,5 saat içinde yapıldığında 11 hastanın 1 tanesi tamamen iyileşiyor.
Ani bir felç durumunda aspirin kullanalım mı?
Felç beyin kanaması da olabilir damar tıkanıklığı da olabilir. Kanı inceltici bir ilaç verdiğimizde kanamayı artırabiliriz. O nedenle kendi başımıza kanı sulandırıcı bir ilaç almamalıyız.
Felçte tansiyon ölçüp tansiyon ilacı hemen verelim mi?
Kesinlikle böyle bir hastada tansiyonu yüksekse düşürmek için bir ilaç vermeye gerek yoktur. Buradaki temel sorun felç en çok yüksek tansiyon olanlarda gelişiyor ama felç geçirdiğimiz sırada tansiyon yüksek ise onu düşürmemek gerekir çünkü bir damar tıkanıyor damar beyne kan götürür. Tansiyon için ilaç verirsek tansiyon düşer ve beyne giden kan azalır. Ani felç durumunda tansiyon ilacı vermemek gerekiyor.
Ani felç durumunda hastaya kolonya dökelim su serpelim mi?
Su vermek kolonya dökmek alıştığımız bir şey hastayı kendine getirmeye çalışıyor gibi görünür ama aslında bunlar hep bize zaman kaybettiriyor zamanı boşa geçirmemize neden oluyor. Zamandan çalıyor oysa bizim hızlı hareket etmeye ihtiyacımız var acilde yapacaklarımız için zaman kısıtlı. Hastayı bir an önce acile yetiştirmemiz lazım. Felç geçirdiğinde hastanın yutması bozuk olabilir. Beslememeye, su içirmeye çalışmamak lazım akciğerlere kaçabilir ve zatürreye yol açarak hastalığın hızla kötüleşmesine neden olabilir.