İşte, bu gece bilgisayarınızı erken kapatıp yatağa girmeniz için sizi ikna edecek muhteşem bir liste! Okumaya devam edin ve kararınızı verin.
Doğru süre ve kalitede bir uyku:
- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, hastalıklara direnci artırır.
- Öğrenme becerisini artırır.
- Hafızayı kuvvetlendirir.
- Konsantrasyon gücünü artırır.
- Kötü kolesterolü azaltarak, kalp hastalıklarına karşı korur.
- Vücuttan zararlı toksin atılımını sağlar.
- Biyolojik saatimizin düzgün çalışmasını sağlar.
- Cildi ve vücudu gençleştirir. Gençlik iksiridir.
- Kanser oluşumunu azaltır.
- Obeziteyi engeller.
- Beynimizin kendini yenilemesini sağlar.
- Hormon salınımımızı düzenler.
- Yaşlanmayı geciktirir.
- Felç ve kalp krizi riskini azaltır.
- Çocuklarda hiperaktiviteyi önler.
Kaliteli ve sağlıklı bir uyku nasıl olmalıdır?
Sağlıklı bir uyku; kaç saat uyuduğumuza, ne zaman uykuya daldığımıza ve uykumuzun kalitesine bağlıdır. İhtiyacımız olan uyku süresi yaşa göre değişir. Yeni doğan bebekler 16-18 saat, okul öncesi çocuklar 11-12 saat, okul çağındakiler ve ergenler en az 10 saat uyumalıdır. Ergenlik döneminde hormonal etkiler biyolojik saati değiştirme eğilimindedir. Bunun sonucu olarak, gecede 9-10 saat uyuması gereken genç, geç saatte yatağa gidiyor ve sabah geç kalkmak istiyor. Bu geç saatlere kaymış uyku-uyanma döngüsü, pek çok okulun sabah erken başlangıç saatleri ile çelişiyor.
Maalesef günümüzde özellikle çocuklar ve ergenler gereken süreden çok daha az uyuyor. Bu durum son yıllarda elektronik medya kullanımının artmasıyla bağlantılı görünüyor. Bu açıdan bakıldığında bizi gelecekte hastalıklarla boğuşan, sinirli, huzursuz bir toplum bekliyor diyebiliriz.
Erişkin yaştaki kişilerin 7 ile 9 saat uykuya ihtiyaçları vardır. İlerleyen yaşla birlikte vücudumuzda azalan melatonin hormonu nedeniyle uyku süremiz kısalır ve ayrıca sıklıkla sağlık sorunlarımız nedeniyle gece daha sık uyanırız. İleri yaşta insanlar uykuya dalamamaktan, sabah erken uyanmaktan, gece boyunca sık ve uzun uyanmalardan ve dinlendirici bir uyku yaşayamadıklarından şikâyet ederler.
Melatonin salınımı hava karardıktan sonra başlar. Bu yüzden en ideal uyku hava karardıktan sonraki en yakın zamandır. Beynimiz ve vücudumuz kendini temizleme ve tamir işini, melatoninin en yüksek seviyede salındığı gece 23.00-03.00 saatleri arasında yapar. Bu saatleri uykuda geçirmek çok önemlidir. Uyku zaman takvimine göre, ‘’ben gece 3’de yatıyorum ama sabah 10’a kadar da uyuyorum, 7 saati tamamlıyorum, uyku sorunum yok’’ diyorsanız yanlış yapıyorsunuz. En geç 23.00’de yatakta olmalıyız ki melatoninin maksimuma ulaştığı saatleri kaçırmayalım. Uyanmak için ise 07.00 civarı uygundur ancak doğru zamanda yaşanan kaliteli bir uykunun ardından, saat 03.00 sularında azalmaya başlayan melatonin, tükendiği saatte zaten bizi uyandıracaktır.
Uykunun süresi kadar kalitesi de önemlidir. Uykusu sık sık bölünen kişiler hem derin uyku hem de REM rüya uykusundan yeterince yararlanamayabilir. Birçok kişi hafta sonları daha fazla uyuyarak hafta boyu eksik kalan uykusunu telafi etmeye çalışır. Ancak, eğer çok fazla uykusuz kaldıysanız, bir hafta sonunda uyumak uyku borcunuzu tamamen silmez. Bir haftanın sonunda daha fazla uyumak, o haftanın başında gösterdiğiniz zayıf performansı telafi etmez. Kaliteli uyku uyuyamazsanız uykunun size bir yararı olmaz. Uykusuz kaldığınız ya da kaliteli uyumadığınızda daha hızlı yaşlanırsınız, daha çabuk hastalanırsınız çünkü bağışıklık sisteminiz zayıflar. Üretkenliğiniz azalır, belleğiniz bozulur, şekeriniz ve tansiyonunuz yükselir. Doğru zamanda, yeterli sürede ve kaliteli bir uyku birçok hastalığın reçetesidir!