Hayat, hepimiz için bir yolculuk. Bu yolculuk boyunca karşımıza çıkan güçlükler, kimi zaman motivasyonumuzu kırsa da, aslında bu engellerle nasıl başa çıktığımız ve kendimizi ne kadar geliştirebildiğimiz önemlidir. Kendi gelişimimiz, hem kişisel hem de profesyonel hayatta daha başarılı, mutlu ve tatmin olmuş hissetmenin anahtarıdır. Şimdi birlikte bahane üretmeyi bir kenara bırakarak ve pozitif düşünerek kendimizi nasıl geliştirebileceğimize dair ipuçlarına bakalım.
- “Zamanım Yok” Demeyi Bırakalım
Bahaneler, gelişimimizin önündeki en büyük engellerdir. Bir şeyi gerçekten yapmak istemediğimizde, aklımıza hemen bir sürü bahane gelir: “Zamanım yok”, “Yeterince iyi değilim”, “Bu benim yapabileceğim bir şey değil” gibi. Ancak, bir düşünelim; eğer gerçekten bir şeyi yapmak isteseydik, zaman yaratmaz mıydık? Her gün işten yorgun argın eve döndüğümüzde televizyon karşısına geçip birkaç saatimizi dizilere harcıyorsak, demek ki önemli bulduğumuz şeylere zaman ayırabiliyoruz. Örneğin, uzun zamandır yeni bir dil öğrenmek istiyoruz, ama sürekli “Vaktim yok” diyoruz. Peki ya sabahları biraz daha erken kalkmayı denesek? Ya da öğle aralarında bir uygulama indirip dil öğrenme pratiği yapsak? Bahaneleri bıraktığımızda, aslında ne kadar çok şey yapabileceğimizi fark edeceğiz.
- Pozitif Düşün: “Yapabiliriz!” Demeyi Alışkanlık Haline Getirelim
Olumsuz düşünceler, genellikle korku ve güvensizlikten beslenir. “Ya başaramazsak?” diye düşündüğümüzde, başarmanın yollarını değil, başarısız olmanın senaryolarını zihnimizde canlandırırız. Oysa ki, pozitif düşünmek, hem ruh halimizi hem de motivasyonumuzu olumlu etkiler. Olumlu düşünmeye başladığımızda, beynimiz de buna uygun hareket eder; çözüm yolları bulur, bizi cesaretlendirir. Bir antrenman gibi düşünebiliriz; nasıl ki kaslarımızı güçlendirmek için düzenli egzersiz yapıyorsak, zihnimizi de pozitif düşünmeye alıştırmalıyız. Her sabah aynaya bakıp “Bugün harika şeyler başaracağız” demeyi deneyelim. Başta tuhaf gelebilir, ama zamanla bunun nasıl bir alışkanlık haline geldiğini göreceğiz. Unutmayalım, kendimize inanmadığımızda kimse bize inanmaz.
- Kendine Güven: “Başarabiliriz” Demekten Çekinmeyelim
Kendimize güvenmek, her türlü başarının temelidir. Kendimize güvendiğimizde, risk almaktan korkmayız, yeni şeyler denemek için cesaret buluruz. Bunun yolu ise, kendimizi tanımaktan geçer. Güçlü ve zayıf yönlerimizi bilmek, bunları geliştirmek için çaba sarf etmek, güvenimizi pekiştirir.
Örneğin, iş yerinde yeni bir projeye liderlik etme teklifi aldık ama daha önce böyle bir sorumluluk üstlenmediğimiz için tereddüt ediyoruz. İşte burada kendimize güvenmek devreye giriyor. Eğer kendi yeteneklerimize ve öğrenme kapasitemize inanırsak, bu projeyi başarıyla yürütebileceğimizi de biliriz. İlk adımı atmaktan korkmayalım, çünkü bu adım bizi başarıya taşıyacak.
- Korkularımızla Yüzleşelim: “Korkularımızı Yenebiliriz” Deme Zamanı
Korkular, bizi sınırlandıran en güçlü duygulardan biridir. Ancak, bu korkularla yüzleşmek, onların üstesinden gelmenin ilk adımıdır. Korkularımızla yüzleştiğimizde, aslında onların bizi ne kadar gereksiz yere kısıtladığını fark edeceğiz. Örneğin, halka açık bir konuşma yapma düşüncesi bizi çok mu korkutuyor? Bununla yüzleşmenin en iyi yolu, küçük adımlarla başlamaktır. Belki ilk başta küçük bir grupla konuşarak başlayabiliriz, zamanla bu grup büyüdükçe özgüvenimiz de artacaktır. Korkularımızı küçümsemeyelim, ama onların bizi kontrol etmesine de izin vermeyelim.
- Zamanı Doğru Kullanalım: “Zamanımızın Patronu Biziz”
Zaman, en değerli kaynağımız. Ancak, zamanı doğru kullanmak çoğumuz için güçtür. Gün içinde ne kadar çok zamanın boşa harcandığını fark ettiğimizde, aslında ne kadar verimli olabileceğimizi de göreceğiz. Sosyal medyada geçirilen saatler, televizyon başında kaybedilen vakitler… Bunların yerine, hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak faaliyetlere zaman ayırmak, bizi başarıya bir adım daha yaklaştırır. Bir plan yapalım; günün her saatini değerlendirmek zorunda değiliz ama önemli işleri ilk sıraya koyarak zamanı daha iyi kullanabiliriz.
- Önceliklerimizi Belirleyelim: “Ne Önemli, Ne Değil?”
Hayatta her şeyi aynı anda başarmak mümkün değil. Bu nedenle, önceliklerimizi belirlemek çok önemli. Önceliklerimizi belirlerken, bizi neyin mutlu ettiğini ve uzun vadede hangi hedeflere ulaşmak istediğimizi düşünmeliyiz.
Örneğin, iş ve özel hayat dengesi kurmak istiyoruz ama sürekli fazla mesai yapıyoruz. Bu durumda, iş yerindeki sorumluluklarımızı gözden geçirip, hangi görevlerin gerçekten önemli olduğunu belirlemek ve diğerlerini mümkünse delege etmek, bize zaman kazandırır ve hayat kalitemizi artırır.
- Sağlıklı Beslenelim: “Vücudumuza İyi Bakalım”
Kendimizi geliştirmenin temel taşlarından biri de sağlıklı bir vücuda sahip olmaktır. Beslenme, fiziksel ve zihinsel sağlığımızın en önemli unsurlarından biridir. Sağlıklı beslenme, enerjimizi artırır, konsantrasyonumuzu geliştirir ve genel olarak kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Kendimizi sürekli yorgun hissediyoruz ve verimliliğimiz düşük ise belki de beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmenin zamanı gelmiştir. Daha fazla sebze ve meyve tüketmek, işlenmiş gıdalardan kaçınmak, vücudumuza gereken enerjiyi sağlayacak ve bizi daha zinde tutacaktır.
- Ertelemeyi Bırakalım: “Şimdi Başlama Zamanı”
Erteleme, hedeflerimize ulaşmamızın önündeki en büyük engellerden biri. “Yarın yaparım”, “Biraz daha bekleyeyim” gibi düşünceler, aslında sadece korkularımızı ve belirsizliklerimizi besler. Ertelemek yerine, küçük adımlarla hemen başlamayı denemeliyiz. Bir işe başlamak istiyoruz ama nereden başlayacağımızı bilmiyoruz. Bunun yerine, her gün 15 dakika bu işe zaman ayırmayı deneyebiliriz. Başta küçük adımlar atmak, zamanla büyük bir işin başlangıcı olacaktır. Unutmayalım, her şey küçük bir adımla başlar.
- Hedef Koyalım: “Nereye Gitmek İstiyoruz?”
Hedef belirlemek, başarılı olmanın en önemli adımlarından biridir. Hedeflerimiz olmadan, nereye gitmek istediğimizi bilemeyiz ve bu da bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoyar. Hedef koyarken, bu hedeflerin gerçekçi, ölçülebilir ve belirli bir süre içinde ulaşılabilir olmasına dikkat etmeliyiz. Mesela finansal olarak daha bağımsız olmak istiyoruz. Bu durumda, gelirlerimizi artıracak veya giderlerimizi azaltacak adımlar atmak için spesifik hedefler belirleyebiliriz. “Her ay gelirimin %10’unu birikime ayıracağım” gibi somut hedefler, bizi uzun vadede başarıya götürecektir.
- Erken Kalkalım: “Güne Erken Başla, Gün Senin Olsun”
Erken kalkmak, çoğu başarılı insanın ortak alışkanlıklarından biridir. Sabahın erken saatlerinde zihnimiz daha açık olur, dikkat dağıtıcı unsurlar daha azdır ve bu da güne daha verimli bir başlangıç yapmamızı sağlar. Sabahın sessizliğinde, günün en önemli işlerini halledebilir, kendimize zaman ayırabilir ve bu sayede günün geri kalanında daha az stres yaşarız.
Örneğin, sabahları 1 saat erken kalkarak bu zamanı meditasyon yapmaya, spor yapmaya veya güne plan yapmaya ayırabiliriz. Bu alışkanlık hem zihinsel hem de fiziksel sağlığımıza katkıda sağlar.