Yaş ilerledikçe en korktuğumuz hastalık unutkanlık. Beyin sağlığını maalesef sağlık taramalarında göz ardı ediyoruz.
Kognoskopi nedir?
Check-up yaptırırken kalp, akciğer, bağırsaklarınıza baktırıyorsunuz ama hiç beyin sağlığı check-up yapıldığını duymamışsınızdır. Kognoskopi işte sizin beyin sağlığınız için check-up testiniz. Özellikle erken dönemde henüz beyin sağlığınızla ilgili klinik yakınmalar bile başlamadan hafıza, dikkat bilişsel sorunları tespit etmek için kullandığımız kapsamlı değerlendirme yöntemidir Kognoskopi.
Kognoskopinin iki farklı formu var, kendinizi test edeceğiniz daha kolaylaştırılmış formu ve doktorunuzla birlikte yapacağınız karmaşık formu.
Dünyada gelecek 20 yılda 3 kat sıklığında artış beklenen Alzheimer hastalığının erkenden tanınmasında etkili olan bu test bir tarama olarak düşünülebilir.
Kognoskopinin önemi nedir?
Henüz beyin yaşlanmadan, sinir hücreleri küçülmeden ya da yeni küçülmeye başlarken erkenden tanımak ve önlem almak kritik öneme sahip. Erken evrede yapılan müdahaleler hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Kognoskopi, erken teşhis için gerekli kolaylıkları sağlayarak hastalığın seyrini değiştirebilir ve yaşam kalitesini artırabilir.
Kognoskopi kimlere önerilir?
- Ailede Alzheimer öyküsü: Ailesinde Alzheimer hastalığı veya demans unutkanlık öyküsü olan kişiler, genetik yatkınlık nedeniyle bu tür hastalıklara daha yüksek risk altındadır. Özellikle Alzheimer hastalığı için risk taşıyan genetik testleri yapılan ve pozitif olan (örneğin, APOE ε4 aleli) kişiler için kognoskopi erkenden sorunu tespit edebilir.
- Erken nörolojik yakınmalar: Hafıza sorunları, dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlükleri veya öğrenme zorlukları gibi erken yakınmaları olanlar.
- Bilişsel işlevlerde düşüş: Yaş ilerledikçe bilişsel işlevlerde düşüş yaşayarak günlük hayatta zorluk yaşayan kişiler.
Kognoskopi, yukarıda belirtilen kriterlere uyan kişilere erken teşhis konulmasını ve mümkün olan en erken zamanda uygun tedavi veya müdahalelerin başlatılmasını sağlayarak nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlar. Bu süreç, bireylerin yaşam kalitesini korumak ve uzun vadede bağımsız yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olabilir.