Küme baş ağrısı çok şiddetli oyucu kişiyi sıklıkla uykudan uyandıran hayatının en şiddetli ağrısı dedirtecek kadar zorlayan ve erkeklerde daha fazla gördüğümüz bir ağrı tipidir.
Küme baş ağrısı, çoğunlukla mevsim geçişlerini takip eder, sonbahar ve ilkbahar aylarında kümeler halinde gelir, haftalar aylar boyunca devam edebilir. Kümeler halinde geldiği için küme baş ağrısı adını almıştır. Başağrısı o kadar şiddetlidir ki hastayı gecenin bir yarısında uykudan uyandırır ama yatakta yatamazlar, kalkar sürekli hızlı adımlarla evin içinde yürüyerek ağrısını hafifletmeye çalışır ama hafifletemez, şiddet derecesini sorduğunuzda 10 üzerinden 10 puan verirler.
Sıklıkla tek göz etrafındadır ve mevsim dönemlerinde kümeler halinde başlayan ataklar haftalar aylar boyunca hemen her gün olur. Genellikle bir gözün içinde, arkasında veya çevresinde yer alan dayanılmaz bir ağrıdır. Beraberinde huzursuzluk, gözde kızarıklık veya yaşarma, burun akıntısı, alın veya yüzde terleme görülür.
Küme baş ağrısının kesin nedeni bilinmiyor ancak vücudumuzda biyolojik saatimizin bulunduğu hipotalamusta anormalliklerin rol oynadığı düşünülüyor. Migren baş ağrısından farklı olarak küme baş ağrısı besinlerden, hormonal değişikliklerden etkilenmez. Bununla birlikte küme atak dönemi başladığında alkol almak baş ağrısını tetikleyebilir.
Küme baş ağrısı erkeklerde daha sık görülüyor, burada neden tam olarak bilinmemekle birlikte erkeklerde 6 kat daha sık ve östrojen hormonu kadınları koruyor gibi görünüyor. Genellikle 20- 50 yaş arasında görüyoruz bu ağrıyı. Sigara içmek bir diğer tetikleyici, ancak tetiklemesine rağmen sigarayı bırakmak ağrı ataklarını etkilemiyor. Ailenizde küme baş ağrısı varlığı da riski artırabiliyor.
Küme baş ağrısına sahip kişilerin tipik benzer özellikleri vardır. Bu kişiler sıklıkla mükemmelliyetçi, huzursuz, öfkeli, narsistik özellikler gösterirler.
Bu baş ağrısında tedavi diğer baş ağrılarına göre farklılık gösterir, atak sırasında %100 oksijen solutmak atağın geçmesini sağlar. Saf oksijen inhalasyonu birinci basamak tedavi olarak kabul edilmesine rağmen, maalesef acil şartlarında atlanabilmekte, ataklar migren ile karıştırılabilmekte ve hastalar yetersiz tedavi alabilmektedir.
Oksijen etkisi net bilinmemekle beraber ataklarda beyin kan damarlarında daralmanın olduğu oksijen uygulamasının damarları rahatlatarak beyne oksijen akışını sağladığı beraberinde beyinde ortaya çıkan ağrı merkezinde sinirsel iltihaplanmayı (gerçek iltihaplanma değil ancak onu taklit eder) iyileştirdiği ortaya koyulmuştur.
Ağrı atakları için çok fazla koruyucu tedavi önerilmesine rağmen kliniğimizde davranış değişim tedavileri, girişimsel uygulamalar, beyin yüksek doz oksijen infüzyon uygulaması, bütüncül yaklaşımla tedavi uygulamaları yapılmaktadır.