Migren temelde iltihabi bir hastalıktır. Ağrıları tetikleyici herhangi bir faktör (genetik yatkınlık, uyku sorunu, beslenme sorunu, fiziksel yorgunluk, stres vb.) beyin ağrı merkezinde sinir uyarılarını tetikler ve bu yanlış uyarı iltihap maddeleri salgılanmasına neden olur.
Migrene neden olan iltihap maddelerinden en önemlisi CGRP’dir. CGRP proteini, damarlarda genişleme yapar ve genişleyen damarlar beyin dokusuna baskı yaparak ağrıya yol açar. Şimdi ise artık yeni bir teknolojiyle migrene özgü olarak bu CGRP proteinlerini hedefleyen antikorlar geliştirildi ve aynı aşı mekanizmasıyla çalıştığı için migren aşısı olarak adlandırıldı.
Neden migren aşısı diyoruz?
Aslında aşı dendiğinde akla gelen bir kere uygulanacak ve hastalık ortaya çıkmayacak. Oysa bu ilaçlar öyle değil. 15 gün veya aylık aralıklarla uygulanıyor ve migren veya küme dediğimiz başağrılarında atakların gelmesini önemli ölçüde engelliyorlar. Aşı denmesindeki mantık ise; aşılar bir zararlı maddeye mikroba karşı antikor yani onu durdurucu maddelerdir.
Migren ilacı da CGRP maddesine karşı bir antikor görevi görür, bu nedenle antikor özelliği nedeniyle basit anlaşılması açısından ve aşı gibi küçük iğneler şeklinde yapıldığından bu isimle anılıyorlar. Bu aşı iltihap maddelerinin salınmasını engelliyor ve migren ataklarını daha başlamadan bitiriyor.
Migren aşılarının ağrıyı engellemede yüzde 70’in üzerinde başarı yüzdesi var, klasik aşıların aksine etkisi ömür boyu sürmüyor. Bu geliştirilen migren aşılarının en büyük özelliği ise, migren önleyici ilaç grubunda şu ana kadar sadece migrene özel geliştirilen ilk ilaç niteliğinde olmaları.
Erenumab: FDA tarafından ilk onaylanan migren aşısıdır. Bu tedavinin geliştirilme aşamasında, Türkiye’den 12 hasta da çalışmada yer aldı. Dünya Baş Ağrısı Derneği’nde çalışmanın başarılı sonuçları konuşuldu ve Eylül 2017’de ülkemizde de “migren aşısı” keşfi ilk defa duyuruldu. Enjeksiyon şeklinde, ayda bir defa migren ağrısını önlemek için cilt altına uygulanıyor. Bu iğneler aynı insülin iğnesinde olduğu gibi otomatik enjektörlerdir ve hasta kendi kendisine uygulayabilir. Belirtilen yan etkileri son derece az, iğne vurulan bölgede kızarıklığa, nadiren de kabızlığa neden olabilirler. Şu anda ABD, Avrupa Birliği, Kanada, Avustralya ve İsviçre’de onaylıdır.
Fremanezumab: FDA tarafından ikinci onaylanan (14 Eylül 2018) migren aşısıdır. Enjeksiyon şeklinde, ayda bir defa cilt altına uygulanır. İğneleri hasta kendi kendine uygulayabilir. Yan etki olarak sadece iğne uygulanan bölgede kızarıklık ve ağrı belirtilmiştir. Fremanezumab, ABD, Avrupa Birliği, İzlanda ve Norveç’te onaylanmıştır.
Galcanezumab: FDA tarafından son onaylanan (27 Eylül 2018) migren aşısıdır. Bu aşı diğerlerinden farklı olarak migren atağının önlenmesinin yanı sıra, küme başağrısının tedavisinde de kullanılmak üzere geliştirildi. Bu iğne, hem migrenin önlenmesi hem de başlayan küme tipi baş ağrısının durdurulması için farklı dozlarda ayda sadece bir kere uygulanır. Yan etki olarak sadece iğne vurulan bölgede kızarıklık ve ağrı tanımlanmıştır.
Galcanezumab, ABD, Avrupa Birliği, İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn’da onaylandı. Galcanezumab aşılarının en önemli avantajı, oldukça yoğun olan çıldırtıcı olarak tanımlanan küme tipi başağrılarını durdurabilmesi. Bu başağrıları genellikle gözün etrafında başlar, diğer bölgelerine yayılan oyucu özellikte bir ağrıdır. Her baş ağrısı atağı ortalama en az 45 dakika kadar sürer ve 24 saatlik bir süre boyunca tekrarlayabilir, birkaç hafta devam edebilir ve sonra aylarca kaybolabilir. Migrenlerin aksine, küme baş ağrıları erkekleri kadınlardan daha fazla etkiler. Şu ana kadarki kanıtlar, bu ilacı alan kişilerin %50’sinde atakların düzeldiğini gösteriyor.