Nöroloji ve COVID-19

Nöroloji ve COVID-19

Geçmişte SARS ve MERS pandemilerinde yaşadığımız deneyim, koronavirüslerin beyni etkileyebildiğini kanıtlandı. Ve COVID-19 beyin enfeksiyonu tutulumları bildirilmeden önce, Çinli ve Pakistanlı bilim adamları bu konunun üzerinde durdular.

COVID-19 neden beyin tutabilir?

Sebep 1: COVID-19 bir tür koronavirüstür ve SARS ve MERS gibi önceki koronavirüslerin çoğunun etkilediği bilinmektedir. COVID-19’un farklı bir koronavirüs olması pek olası değildir.

Sebep 2: COVID-19 vücutta tüm organlara ACE2 denen bir anahtar ile tutunur. Bu anahtar esas olarak akciğerlerde olmasına rağmen, damarlar ve beyin de buna sahiptir.

Sebep 3: Daha önce bilinen koronavirüsler, akciğerlerden ve solunum yollarından sinirler vasıtası ile beyinde solunum merkezine ilerleyerek bu bölgeyi tutar ve solunum yetmezliğine yol açar.

25 Şubat’ta, Çinli araştırmacılar, COVID-19 hastalarının yaklaşık %36’sının nörolojik yakınmalar yaşadığını bildirdi. Ve yakınmaları 3 farklı grupta sıraladılar.

1. Beynin kendisinin tutulumu: başağrısı, bilinç bozukluğu, dengesizlik, beyin felci, sara nöbetleri

2. Vücudumuzdaki sinirlerin tutulumu: koku alamama, nevralji ağrıları

3. Kasların tutulumu: kaslarda güçsüzlük, aşırı yorgunluk

Çin’den gelen bir başka çalışmada COVID-19’un akciğerler, dalak, kalp ve kan damarları, karaciğer ve safra kesesi, böbrek, beyin, mide ve bağırsaklar dâhil olmak üzere birçok organı etkileyebildiği bildirildi. Hemen ardından beyne virüsün ulaşarak direk beyin dokusunu enfekte eden bir olgu bildirilince virüsün beyni direk etkileyebildiği ortaya çıktı. Virüsün Avrupa’ya yayılmasının ardından ilk yayınlar Almanya’dan geldi ve olguların 3’te 2’sinde virüs belirtileri başlamadan önce koku alamama, tat alamama şikâyeti olduğu belirtiliyordu. Sonrasında İngiltere ve Amerika’da koku alamama ve aşırı halsizlik ile yakınmaları başlayan olgular peş peşe bildirildi. Böylece virüsün vücudumuzdaki sinirleri etkilediği ortaya çıktı. Avrupa’da görülen nörolojik yakınmalar Asya’da bildirilenden farklı idi, Asya’da daha ciddi tablolar varken Avrupa’da hafif seyrediyordu. Fakat İtalya’dan gelen haber böyle olmadığını gösterdi. İtalya’da bazı hastalarda beyin felcinin de virüse eşlik ettiği görüldü. Bu kişilerin özellikle virüse bağlı şiddetli yakınmaları olan ve hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi eşlik eden başka hastalıkları olduğu dikkati çekmişti.

Peş peşe gelen yayınlar virüsün beyne nasıl ulaşabileceği konusunda da bizi aydınlatıyordu. Bildirilen olası mekanizmalara göre virüs beyne birkaç yolla ulaşabiliyor

– Direk olarak sinirler vasıtası ile: akciğerlere inen virüs burada solunumu kontrol eden vagus sinirini tutarak sinir yolu ile beyne ulaşabiliyor beyinde solunum merkezini etkileyerek solunum durmalarına yol açabiliyor, beyin dokusunda enfeksiyona neden oluyor. Bir diğer sinir yolu ise burun üzerinden virüsün girmesi ve koku sinirini harap ederek kolayca beyne ulaşabilmesidir. Bu durumda koku alamama yakınması ile kliniğin başlaması olası.

Virüsün burundan girmesi ve çoğalması çok kolay çünkü burun nemli bir ortam ve virüs nemi çok seviyor. Nemli ortamda çok fazla ve hızlı çoğalarak burunda koku sinirini harap ediyor. O nedenle virüse yakalanan kişilerde bazen ilk bulgu koku alamama olabiliyor. Hemen ardından virüs aşağıya doğru ilerleyerek akciğerlere veya yukarı ilerleyerek beyne ulaşabiliyor.

– Beyni etkilemenin diğer yolu virüs kanda bir takım pıhtılaşma maddelerini artışına yol açar ve bu maddeler artınca damarlarda pıhtılaşmaya bağlı tıkanıklıklar ortaya çıkar. Virüs hem damarlara hem beyne ACE2 dediğimiz anahtar ile tutunur. Bu tıkanıklık beyin damarlarında da ortaya çıkabiliyor.

Virüs özetle sinir sistemini etkileyebilmekte ve farklı yakınmalara yol açmaktadır.

– Bu açıdan eğer COVID-19 virüse yakalanmışsanız ve tansiyon, diyabet, obezite, kalp hastalığı gibi hastalıklarınız varsa beyin felci ve nörolojik tutulum için riskiniz var demektir. Eşlik eden hastalıklarınızı çok iyi kontrolde tutmanız önemli.

– COVID-19 hastalığına yakalandığınızda doktorunuz kan değerlerinize bakacaktır. Kan değerlerinde pıhtılaşma maddeleri yüksek saptanmış ise size mutlaka koruyucu kan sulandırıcı verilmesi gereklidir, bu sizi beyin felci geçirmekten koruyacaktır.

Hangi nörolojik hastalıklar risk taşıyor?

Multipl Skleroz hastaları riskli mi? Bu hastalarda bağışıklık sistemini etkileyebilecek ilaç kullanımı olabiliyor. Kortizon kullanımına biraz daha dikkat etmek gerekiyor, çok gerekli değilse kullanmamak, gerekliliği halinde ise 7-10 gün değil maksimum 3-5 gün dozlarını geçmemek önerilmekte. Yine hastaların kullandığı koruyucu iğneler için ciddi bir risk yok, kesinlikle tedavilerini bırakmamaları gerekiyor. Fingolimod ilacı kullanan veya kullanacak olan hastaların biraz daha dikkatli olması ve mümkünse kullanımını ertelemesi daha uygun olacaktır. MS hastalarında tek başına hastalığın bu virüse karşı risk oluşturabilecek bir etkisi yoktur.

Epilepsi hastaları için risk düşüktür, şöyle ki virüs tutulum nöbetlerle seyredebilir veya virüse maruz kalındığında ateş yüksekliği nedeniyle nöbetler tetiklenebilir.

Nörolojik olarak Demans, sakatlıkla seyreden diğer hastalıklar gibi bakım gerektiren durumlarda kişilerin hijyen ve bağışıklığı etkileneceği için virüse karşı risk taşırlar.

Randevu Alın

    Formu doldurun, sizi arayalım

    Bu yazıyı paylaş

    Randevu Al Hemen Ara
    WhatsApp'tan bize yazın
    BENZER YAZILAR