Bugün sizlere bir daha saçınızı boyatacağınız zaman emin olmanız gereken bazı şeylerden bahsedeceğim. Cildimizi düzenli olarak maruz bıraktığımız 5000’den fazla kimyasal var. Losyonlardan makyaj malzemelerine kadar vücudumuza uyguladığımız her üründe kimyasallar mevcuttur ve cildimizin yüzeyi sünger gibidir. Üzerine sürdüğünüz şeyleri emer ve vücudumuza alır. Vücudumuza giren bu kimyasallar kümülatif bir etki ile karşımıza çıkar yani zamanla vücudumuzda birikir.
Saç boyalarında amonyak, parabenler, toksik bir kimyasal çeşidi olan PPDler, toluen ve formaldehit bulunur, ki sonuncusu sürekli maruz kalındığında cildi tamamen kurutur. Biraz daha güzel görünmek adına vücudumuza tüm bu kimyasalları sokmak istediğimizden gerçekten emin miyiz?
Bu kimyasalların zamanla birikmesinin sonucu olarak foliküler lenfoma ve kronik lenfosittik lösemi ve belirli bazı diğer kanser türlerinin riski bizim için çok artabilir. Bu yüzden bir dahaki sefere kuaförünüze gittiğinizde, organik olan, yani çok daha az toksik olan bir boya veya makyaj malzemesi kullandıklarından emin olun.
Bir diğer soru ise saçlarımız neden grileşir, saçımızın rengini neden kaybederiz? Yaşlandıkça ne oluyor, vücudumuzdaki bazı antioksidanları kaybediyoruz.
Dışarıdan maruz kaldığımız çokça oksidan var ve bir tanesi hidrojen peroksit, halk arasında oksijenli su diye biliniyor. Bu bir çeşit ağartıcı gibi, saçınızın renk pigmentini ağartır ve daha açık bir renk bırakır.
Bu zararlı etkileri iyileştirmek için bir şeyler yapamaz mıyız? Yapabiliriz ama herkesin cildi ve vücudundaki kimyasal süreçler farklı olduğu için herkeste etki edeceğini söyleyemiyorum. Ama burada denemek isteyebileceğiniz şeylerden biraz bahsedeceğim. Mesela katalaz, hidrojen peroksitin parçalanmasına yardımcı olan bir enzimdir, bu bir takviyedir ve bazı insanlarda işe yarabilir.
Glutatyon, vücudumuzun ürettiği gerçek bir ana antioksidandır. Ayrıca hidrojen peroksitin azaltılmasına yardımcı olması için takviye olarak da alabilirsiniz. Ayrıca çok ama çok önemli olan Selenyum, kendi başına bir antioksidandır.
Bir de hindistancevizi yağı, bunu gözeneklere veya saçınıza sürebilirsiniz ve aslında büyük ölçüde yardımcı olabilir. Ve bahsetmek istediğim son nokta, bunun sadece saç boyalarınız için geçerli olmadığı.
Makyajınız, losyonlarınız ve cildinizin yüzeyine sürdüğünüz diğer şeyler için de geçerlidir. Kullandığınız ürünlerin İçindekilere bakın, çok daha az toksik bir marka bulun çünkü tüm bu zararlı kimyasallar zamanla vücudunuzda birikiyor.
Katalaz içeren besinler: Örneğin mantar, tatlı patates, havuç ya da kırmızı biber gibi… Katalaz, saç pigmentini koruyan yüksek seviyeli bir enzimdir. Bol miktarda katalaz içeren besinler tüketmek, saçlarınızın beyazlamasını yavaşlatabilir.
