Beynimizi gece boyunca nasıl temizlediğimizi hiç merak ettiniz mi? Uyku, sadece dinlenmek için değil, aynı zamanda beynimizin atıklarından arınması için de hayati öneme sahip. Ancak bu etki sadece ne kadar uyuduğumuzla değil, nasıl uyuduğumuzla da yakından ilişkili. “Glimfatik sistem” dediğimiz bu beyin temizleme mekanizması, özellikle doğru uyku pozisyonunda daha verimli çalışabilir. Peki, en iyi uyku pozisyonu nedir?
Glimfatik sistem, beynimizin adeta temizlik ekibidir. Beyin hücreleri, gün boyunca işlev gördükçe atık ürünler üretir ve bu atıklar temizlenmediğinde birikerek ciddi nörolojik sorunlara yolaçar. Alzheimer gibi hastalıklarda bu birikimin rol oynadığı düşünülüyor. İşte bu nedenle, beynimizin bu atıklarından kurtulması büyük önem taşır. Glimfatik sistem, uyku sırasında beyin hücrelerinin arasında dolaşarak bu zararlı maddeleri toplar ve dışarı atılmasını sağlar. Ama bu temizlik her uyku pozisyonunda aynı etkiyi göstermeyebilir. İlginç bir şekilde, yapılan araştırmalar gösteriyor ki yan yatmak, beyin temizliği için en etkili uyku pozisyonu olabilir. Yapılan çalışmalar, doğal uyku pozisyonu olan yan yatmanın, sırt üstü veya yüzüstü yatmaktan çok daha iyi bir glimfatik akış sağladığı gözlemlenmiş. Çoğu insan zaten doğal olarak yan yatmayı tercih ediyor, özellikle sağ tarafa doğru yatmak beyin kan akışını maksimize edebilir.
Sağ tarafa yattığımızda, boynumuzdaki ana kirli damar olan sağ juguler ven tamamen açık kalır ve beyin damarlarımızdaki kan akışı daha iyi olur. Bu pozisyon, beynimizin atık maddeleri daha hızlı temizlemesine yardımcı olabilir. İlginç bir şekilde, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara sahip kişilerin sırt üstü uyuma eğiliminde oldukları gözlenmiş. Bu hastaların yaklaşık %72’si gecede en az iki saatini sırt üstü pozisyonda geçiriyor. Bu da “Uyku pozisyonu, beyin temizliği ve Alzheimer riski arasında bir bağlantı olabilir mi?” sorusunu akla getiriyor.
Uyku pozisyonu ve zihinsel sağlık
Bebeklerde ani bebek ölümü sendromunu önlemek için “sırt üstü uyutma” sloganı yıllardır kullanılmakta. Ancak yetişkinler için durum farklı. Sırt üstü uyuyanlar, genellikle daha kötü uyuyanlar olarak tanımlanıyor ve bu da bilişsel gerilemeye yol açabilir. Eğer yan yatmanın beyin sağlığına faydalı olduğu daha çok çalışma ile kanıtlanırsa, bu pozisyonda uyumayı öğrenmek bile mümkün olabilir. Örneğin, “tenis topu tekniği” adı verilen bir yöntemle sırt üstü yatmayı engelleyebilirsiniz. Bunun için geceleri sırtınıza bir tenis topu koyarak, sırt üstü döndüğünüzde rahatsız olup yeniden yan yatmayı sağlayabilirsiniz.
Daha fazla uyku, daha fazla risk mi?
Uyku pozisyonu dışında, uyku süresinin de bilişsel sağlık üzerinde etkisi olabilir. Çok az uyumanın Alzheimer riskini artırdığı biliniyor, ancak ilginç bir şekilde çok fazla uyumanın da benzer riskler taşıdığı ortaya çıktı. 9 saatten fazla uyuyanlarda Alzheimer hastalığı riskinin daha yüksek olduğu gösterilmiş. Uzun uyku sürelerinin iltihaplanmayı artırdığı ve sistemik iltihaplanma belirtilerinin Alzheimer ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Özellikle C-reaktif protein ve Interleukin-6 gibi iltihap belirteçlerinin seviyeleri uzun uyku süresi olanlarda daha yüksek çıkmış ve bu da bilişsel gerilemeyi tetikleyebilecek bir faktör olabilir.
Yani özetle, yan yatarak uyumak, beyin temizliği için en iyi pozisyon olabilir ve Alzheimer gibi hastalıkları önlemede önemli rol oynayabilir. Glimfatik sistemin daha iyi çalışmasını sağlamak için uyku pozisyonumuzu gözden geçirebiliriz. Uyurken sağ tarafımıza dönmek, beynimizin gece boyunca daha iyi çalışmasına ve yaşlanma sürecinde bilişsel fonksiyonlarımızın korunmasına yardımcı olabilir.